Teknoloji kullanımında sadece tüketici değil, üretici olabilmek için teknolojiyi verimli kullanmayı da öğrenmek gerekiyor. Teknoloji kullanımını yasaklamak değil, sınırlama ve yaratıcılığı kullanarak üretkenlik bakış açısı kazanmak, yaşanacak olumsuz durumların önüne geçecektir.
Sosyal medya ve eğlence, oyun platformlarının yaratıcıları, bizlerin o platformlarda geçirdiğimiz süreyi artırmak için sürekli olarak araştırma yapmakta, kullanım verilerimizden yola çıkarak sürekli güncellemeler yapıp, yeniliklerle kesintisiz bir kullanıcı deneyimi sunmayı amaçlamaktadırlar. Bir film veya video bittiği anda bize hitap edeceğini, seveceğimizi düşündükleri bir başka içeriği vakit kaybetmeksizin algoritmalar yardımıyla belirleyip ekranımıza getirmekteler. Günümüzün popüler uygulamaları İnstagram, YouTube, Netflix gibi birçok uygulama ve içerik sağlayıcı, art arda bize sunduğu içeriklerle zamanın kontrolünü kaybetmemize ve fark etmeksizin vaktimizi plansızca o platformda harcamamıza sebep olmaktadır. Bu durum sadece gençler veya çocuklar için değil, tüm yaş grupları için geçerlidir.
Beyindeki haz alma duygusundan dopamin sorumludur. Hoşlandığınız bir şeyi yediğinizde, içtiğinizde veya yaptığınızda beyninizde dopamin salgılanır ve bunun sonucunda bir daha yapmanız için uyarılmış; motive olmuş olursunuz. Mutluluk hormonu olarak da bilinen bu kimyasal; hareket etme, öğrenme, konsantrasyon sağlama gibi günlük hayatta önemi yadsınamaz işlemlerin gerçekleştirilmesinde büyük bir rol almaktadır. Sınavdan istediğiniz notu aldığınızda, istediğiniz hedefe ulaştığınızda beynimiz dopamin salgılamaktadır. Tahmin edeceğiniz üzere, sosyal medyada bir beğeni aldığınızda, paylaşımlarınıza yapılmış olumlu bir yorumla karşılaştığınızda, oynadığınız oyunda ödül aldıkça veya ilerleyip seviye artırdıkça salgılanan da yine dopamindir. Ağırlıklı olarak teknoloji kullanımıyla şekillenen bir dopamin salgılama süreci, sürekli beğeni ihtiyacı içinde olma ve oyun bağımlılığını beraberinde getirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2019 yılının Mayıs ayında düzenlediği 72. Dünya Sağlık Kongresinde ‘Oyun Bağımlılığı’nı resmi bir hastalık olarak kabul etmiş ve hastalıklar sınıflamasını buna göre güncellemiştir. İnternet ve oyun bağımlılığı, akıllı telefon ve sosyal medya kullanımınıza ilişkin bölüm sonunda yer alan değerlendirme materyallerini kullanarak, uzmanlardan destek alabilirsiniz.
Ders çalışma esnasında hedefleri küçük bölümlere ayırmanız, örneğin günlük çözmeyi hedeflediğiniz soru sayısını ders ve konulara göre ayırmak ve her aşamada yapıldı işaretini not defterinize, günlük/haftalık programınıza işaretlemeniz de dopamin salgılanmasına yardımcı olacaktır. Bu ve benzeri yollarla da başarı duygusu deneyimleyerek motivasyon sağlayabilirsiniz.
Ekran kullanımı süresinin artışı fiziksel aktiviteyi sınırlamasının yanı sıra göz bozuklukları da ortaya çıkarmaktadır. Araştırmalar karanlık bir odada akıllı telefonların parlak ekranlarına bakmanın kısa süreli görme kaybına sebep olduğunu ve yatmadan önce ekran ışığına maruz kalmanın uykuya dalmayı güçleştirip uyku kalitesini bozduğunu ortaya koymaktadır.
Yaşı kaç olursa olsun bir bireyin sosyal medyada ve içerik sunucularda geçirdiği vakti, belli bir plan çerçevesinde ve zaman yönetimi ilkelerine uygun biçimde planlaması zorunluluk haline gelmiştir. Bu tarz platformlarda geçireceğiniz süreyi önceden belirlemediğiniz (örneğin, günde 2 saat) ve belirlediğiniz süre dolduğunda ne olursa olsun uğraşınızı bırakmadığınız takdirde öngördüğünüz zamanın daha fazlasını kaybettiğinizi çok sonra fark edeceksiniz. Üzerine bunca maddi yatırım yapılan bir amacın (sizi olabildiğince en uzun süre o platformda tutmak) karşısında plansız ve programsız durmak ve kendini kaybetmemek mümkün olmayacaktır.
Her ne kadar çoğu genç, eski kuşaklarla karşılaştırıldığında günümüz teknolojisinin içine doğmuş (teknolojik yerli) olsa da kullandıkları teknolojik araçların inceliklerini ve püf noktalarını bilmedikleri için istedikleri şeye ulaşmakta zorlanmaktadır. ‘Dijital Okuryazarlık’ zannedilenin aksine, sosyal medya platformlarını kullanmaktan ibaret değildir.
Bazen bu sebeple internet ortamında aradığı bilgiyi saatlerce bulamayan veya çok basit bir eylemi gerçekleştiremeyen kişilerle karşılaşmaktayız. Selamlaşma veya hangi hitap sözleriyle yazılı iletişim kurulacağını bilmeyen, elektronik posta (e-mail) kullanımında kuralları bilmeyen ve uygulayamayan bireyler de buna örnek olarak verilebilir.
Kullandığımız teknolojik alet ve araçların tüm özelliklerini bilmesek de onları rahatlıkla kullanabildiğimiz doğru. Ancak öğrenme ve araştırma için teknolojiyi kullanacaksak bazı özellikleri iyi bilmeliyiz.
Her dijital aracın veya teknolojik aletin özellikleri farklıdır. Bunları öğrenmek biraz çaba gerektirecektir.
Sık kullandığımız bir araç olan Google üzerinden yapacağımız aramalarla ilgili örnekler verelim.
Dosya türü: Eğer belirli bir doküman arıyorsanız, o hâlde PDF, PPT ya da XLS dosya uzantılarını kullanarak arama yapabileceğinizi bilmelisiniz. Arama teriminizin arkasına filetype: ve üç harfli dosya uzantısını yazmanız yeterli oluyor. Örneğin, Nutuk filetype:pdf şeklindeki bir aramayla Atatürk’ün eserinin PDF formatındaki sonuçlarını görüntüleyebilirsiniz.
Eksik kelimeler veya harfler: Eğer tüm kelimelerini bilmediğiniz bir terimin aramasını yapıyorsanız Google sizin için boşlukları doldurabilir. Yapmanız gereken tek şey, eksik kelime veya harflerin yerini yıldız işareti (*) ile doldurmak. Arama motoru sizin için cevapları bulacaktır.
Önemli kelimeleri vurgulama: Google “ve” gibi kelimeleri genellikle dikkate almaz, ancak bunlar aramanız için önemliyse, o hâlde önüne + işaretini koyarak arama yapabilirsiniz. + ve – işaretlerini kullanarak arama sonuçlarında yer almasını istediğiniz veya istemediğiniz kelimeleri vurgulayabilirsiniz. Örneğin, çikolatalı brownie -kakao şeklindeki bir aramayla, içinde kakao olmayan çikolatalı brownie tariflerini bulabilirsiniz.
Bu ve buna benzer daha birçok özellik teknolojinin her aşamasında keşfedilip, sizin çalışmalarınızı kolaylaştırmayı bekliyor. Denemekten çekinmeyin.
Aynı zamanda unutulmamalıdır ki araştırmacı olmak veya araştırma yapmak, günümüzde anlaşılanın aksine popüler tabirle sadece Google’lamak değil, kitaplar, akademik makaleler ve kütüphaneler aracılığıyla süreklilik içeren bir bakış tarzıdır.
Özgün Ergin
Uzman Psikolog
~ ~ ~
Değişim çağında, ''öğrenenler'' dünyayı ele geçirecek. ''Her şeyi bilenler'' ise artık var olmayan bir dünyaya ait bilgileriyle baş başa kalacaklar.
EricHoffer
AKILLI TELEFON BAĞIMLILIĞI ÖLÇEĞİ
Akıllı telefon kullanımı ile ilgili çeşitli duygu ve düşünceleri içeren anlatımlar verilmiştir.
Lütfen size ne kadar uyduğunu değerlendirerek en size uygun seçeneği işaretleyiniz.
Kesinlikle Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kısmen Katılmıyorum
Kısmen Katılıyorum
Katılıyorum
Tamamen Katılıyorum
1234561. Akıllı telefon kullanmaktan dolayı planladığım işleri aksatırım.
2. Akıllı telefon kullanmaktan dolayı derslerime odaklanmakta, ödevlerimi yapmakta ve işlerimi tamamlamakta güçlük çekerim.
3. Akıllı telefon kullanmaktan dolayı el bileğimde ve ensemde ağrı hissederim.
4. Akıllı telefonum yanımda olmamasına tahammül edemem.
5. Akıllı telefonum yanımda olmayınca sabırsız ve tahammülsüz olurum.
6. Kullanmasam da akıllı telefonum aklımdadır.
7. Günlük yaşamımı aksatmasına ragmen akıllı telefonumu kullanmaktan vazgeçmem.
8. İnsanların Twitter veya Facebook üzerinden konuşmalarını kaçırmamak için sürekli akıllı telefonumu kontrol ederim.
9. Akıllı telefonumu hedeflediğimden daha uzun süre kullanırım.
10. Çevremdeki insanlar akıllı telefonumu çok fazla kullandığımı söylerler.
Akıllı Telefon Bağımlılığı Ölçeğinin Değerlendirilmesi
Akıllı telefon bağımlılığının araştırılmasında Kwon, Kim, Cho ve Yang (2013) tarafından geliştirilmiştir. Kullanılan ölçeğin Türkçeye uyarlanması ise Noyan, Enez, Darçın, Nurmedow,
Yılmaz ve Dilbaz (2015) tarafından hazırlanmıştır.
Akıllı telefon kullanım sıklığı 10 ifadeden oluşmaktadır ve ifadeler altılı Likert ile puanlandırılmıştır. Ölçek maddeleri 1’den 6’ya doğru puanlandırılmıştır. Ölçek puanları verilen tüm ifadelere cevap verildiğinde en az 10 puan ve en fazla 60 puan puandır. Katılımcıların puanı artıkça akıllı telefon bağımlılığı için riskin arttığı değerlendirilmektedir. Ölçek tek faktörlüdür ve alt ölçekleri bulunmaz.
Ergenler için Oyun Bağımlılığı Ölçeği
Bu form, sizin oyun kullanımınızı değerlendiren 21 maddeden oluşmaktadır. Soruları yanıtlarken son 6 ay içindeki oyun kullanımınızı düşünerek cevap veriniz. Yanıtlardan sadece bir şıkkı işaretleyiniz.
AslaNadirenBazenSıklıklaÇok Sık1.Tüm gün boyunca oyun oynamayı düşündünüz mü?
2.Boş zamanlarınızın çoğunu oyunlara mı harcadınız?
3.Bir oyuna bağımlı olduğunuzu hissettiniz mi?
3.Bir oyuna bağımlı olduğunuzu hissettiniz mi?
4.Düşündüğünüzden daha uzun süre oyun oynadınız mı?
5.Oyunlara harcadığınız süre giderek arttı mı?
6.Oynamaya başladığınızda kendinizi durduramadığınız oldu mu?
7.Gerçek hayatı unutmak için mi oyun oynadınız?
8.Stres atmak için oyun oynadınız mı?
9.Kendinizi daha iyi hissetmek için oyun oynadınız mı?
10.Oyun için ayırdığınız zamanı azaltmayı başaramadınız mı?
11.Başka kişiler oyun için harcadığınız süreyi azaltmayı deneyip başarısız oldular mı?
12.Oyun için harcadığınız süreyi azaltmayı deneyip başarısız oldunuz mu?
13.Oyun oynayamadığınız zamanlarda kötü hissettiniz mi?
14.Oyun oynayamadığınız için sinirlendiğiniz oldu mu?
15.Oyun oynayamadığınız zamanlarda stresli oldunuz mu?
16.Oyunlara harcadığınız zaman konusunda diğer insanlarla (aileniz, arkadaşlarınız vb) tartıştınız mı?
17.Oyun oynadığınız için başkalarını (aile, arkadaşlar vs) ihmal ettiğiniz oldu mu?
18.Oyunlara harcadığınız zaman konusunda yalan söylediğiniz oldu mu?
19.Oyunlara harcadığınız süre uykusuz kalmanıza sebep oldu mu?
20. Oyun oynamak için diğer önemli aktivitelerinizi (okul, iş, spor vb.) ihmal ettiniz mi?
21.Bir oyunu uzun bir süre oynadıktan sonra kendinizi kötü hissettiniz mi?
Ergenler İçin Oyun Bağımlılığı Ölçeği Değerlendirme
Lemmens, Valkenburg ve Peter tarafından 2009 yılında geliştirilen Ergenler için Oyun Bağımlılığı Ölçeğini Türkçeye uyarlanması 2015 yılında Ilgaz tarafından 12-18 yaş aralığında gerçekleştirilmiştir (31). Ölçek orijinal halinde 21 madde ve 7 faktör (belirginlik, dayanıklılık, durum değiştirme, geri çekilme, nüksetme, çatışma ve sorunlar) olarak belirlenmiştir. Her bir faktörde 3 madde yer almaktadır. Ölçeğin derecelendirilmesi 5’li likert tipindedir.
Derecelendirmeler, “Asla (1), Nadiren (2), Bazen (3), Sıklıkla (4) ve Çok Sık (5)” olarak
puanlanmıştır. Ölçeğin güvenirliği için Cronbach Alfa iç tutarlık katsayıları hesaplanmıştır.
Ölçeğin iç tutarlık kat sayısı 0.92 olarak bulunmuştur. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 105 en düşük puan 21’dir. Ölçeğin değerlendirme sonucunda oyun bağımlısı denilmediği gibi, ölçek sonucunda elde edilecek veri problemli kullanım davranışının yönü ve eğilimi hakkında bilgi vermektedir.
Ölçekten 50 puan ve üstü alan çocuk ve ergenleri riskli grup olarak değerlendirilmeli ve çocuk ergen psikiyatri polikliniğine yönlendirilmelidir.
İnternet Bağımlılığı Ölçeği
Bu ölçek ile internet kullanımına yönelik durumunuzu belirlemek amaçlanmaktadır. Aşağıdaki soruları katılım düzeyiniz hangi gruba giriyorsa ona göre işaretleyiniz. Bu ifadelerden her birisi için Hiçbir zaman(0)”, “Nadiren(1)”, “Bazen(2)”, “Sıklıkla(3)”, “Çoğu zaman(4)”, ”Her zaman(5)” seçeneklerden birini işaretleyiniz. Vereceğiniz samimi cevaplar araştırmanın geçerli ve güvenilir olması açısından oldukça önemlidir.
HiçbirzamanNadirenBazenSıklıklaÇoğu zamanHer zaman1. Ne sıklıkla planladığınızdan daha fazla süre internette kalıyorsunuz?
2. Ne sıklıkla internette kalmak için günlük ev işlerini ihmale diyorsunuz?
3. Ne sıklıkla arkadaşlarınızla birlikte olmak yerine internet tercih edersiniz?
4. Ne sıklıkla internet kullanan kişilerle yeni ilişkiler kurarsınız?
5. Ne sıklıkla internet kullanan kişilerle yenii lişkiler kurarsınız?
6. Ne sıklıkla okula devamınız internetten dolayı olumsuz etkilenir?
7.Herhangibiri internette ne yaptığınızı sorduğunda ne sıklıkla kendinizi savunur ve ne yaptığınızı gizlersiniz?
8. Çevrenizdekiler ne sıklıkla internette harcadığınız zamanın fazlalığından şikâyet eder?
9. Ne sıklıkla okul ders notlarınız ve ödevleriniz internette kalma sürenizden olumsuz yönde etkilenir?
10. Hayatınız hakkında size rahatsız eden düşünceleri dağıtmak için ne sıklıkla internete girersiniz?
11. Ne sıklıkla internete girmek için sabırsızlanırsınız?
12. Ne sıklıkla internetsiz hayatın sıkıcı, boş ve eğlencesiz olacağını düşünürsünüz?
13. Biri siz internetteyken rahatsız ettiğinde ne sıklıkla kırıcı konuşur, bağırır veya kızgın davranışlar sergilersiniz?
14.Gece geç saatlerde internet kullanmaktan ötürü ne sıklıkta uykunuz kaçar?
15.İnternette olmadığınız zamanlarda ne sıklıkla internet düşünür veya internet girmeyi hayal edersiniz?
16. Kendinizi ne sıklıkla internetteyken “yalnızca birkaç dakika daha ”darken bulursunuz?
17. Ne sıklıkla internette harcadığınız zamanın miktarını azaltmaya çalışır ve başarısız olursunuz?
18. İnternette kaldığınız süreyi ne sıklıkla saklamaya çalışırsınız?
19. Ne sıklıkla başkalarıyla dışarı çıkmak yerine internette daha fazla zaman geçirmeyi tercih edersiniz?
20.Ne sıklıkla internette olmadığınızda kendinizi çökmüş, aksi veya sinirli hissedip, internete girince rahatlarsınız?
İnternet Bağımlılığı Ölçeği
Araştırmada çocuk ve ergenlerin internet bağımlılık düzeylerini ölçmek için Young tarafından 1996 yılında DSM-IV’ün patolojik kumar oynama ölçütlerinden uyarlanarak geliştirilen ve Bayraktar’ın araştırması sırasında İngilizceden Türkçeye çevrilerek daha sonra anlam bütünlüğü bozulmayacak şekilde 12-18 yaş grubu çocuk ve ergenlerin anlayabileceği şekilde uyarlanan İnternet Bağımlılığı Ölçeği kullanılmıştır. Çeviri testin standardize edilmiş Alpha değeri. 91,Spearman– Brown değeri. 87 olup bu sonuçlar testin güvenilir olduğunu düşündürmektedir.
20 maddeden oluşan likert tipi bir ölçek olup katılımcıdan “Hiçbir zaman”, “Nadiren”,”Ara ara”,”Sık sık”,”Çoğu zaman” veya “Her zaman” seçeneklerinden birini işaretlemesi istenmektedir. Bu seçeneklere sırasıyla 0,1,2,3,4 ve 5 puan verilmektedir. Testten alınabilecek en düşük puan 20, en yüksek puan 100’dür.
• 80 ve üzeri puan almak işlevsellikte belirgin bozulmanın göstergesi kabul edilmekte ve bugrup “internet bağımlısı” olarak tanımlanmaktadır.
• 50-79 puan arası alanlar günlük hayatlarında internetle ilgili birtakım sorunlar yaşayan “riskli internet kullanımı” olan grup olarak tanımlanmaktadır. “
• 49 puan ve altı” alanlar ise yaşamında internet kullanımına bağlı herhangi sorun yaşamayan “ortalama internet kullanıcısı” olarak tanımlanmaktadır.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIK ÖLÇEĞİ
1. Hiçbir zaman 2. Nadiren 3. Bazen4.Sıksık 5. Her zaman
123451. Yakın zamanda sosyal medyada neler olup bittiği hakkında oldukça fazla düşünüyorum.
2. Yapmam gereken bir iş varsa öncesinde sosyal medyayı kontrol ederim.
3. Belli bir süre sosyal medyaya girmediğimde sosyal medyaya grime düşüncesi zihnimi meşgul eder.
4. Hayatımın sosyal media olmadan sıkıcı, boş ve zevksiz olacağını düşünüyorum.
5. İnternete bağlı değilken yoğun bir şekilde sosyal medyaya girmeyi düşünürüm.
6. Sosyal medyada neler olup, bittiğini merak ederim.
7. Sosyal medyada düşündüğümden daha fazla zaman geçirdiğim olur.
8. Sosyal medya ile bağlantımı kesmeye karar verdiğimde kendi kendime birkaç dakika daha derim.
9. Sosyal medyayı uzun süre kullanmaktan asla vazgeçemem.
10. Sosyal medyayı, planladığımdan daha fazla kullandığım olur.
11. Sosyal medyayı kullanırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamam.
12. Sosyal media ile eylemlere oyun, sohbet, fotoğraflara bakmak, vs.) uzun süreler ayırırım.
13. Kişisel problemlerimi unutmak için sosyal medya kullanırım.
14. Kendimi yalnız hissettiğim zamanlarda sosyal medyada vakit geçiririm.
15. Yaşamımdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmak için sosyal medyada gezinmeyi tercih ederim.
16. Problemlerimden ve bunaldığımda sığındığım en iyi yer sosyal medyadır.
17. Sosyal medya kullandığım süre boyunca her şeyi unuturum.
18. Sosyal medya kullanımını durdurmaya çalışıp başaramadığım olur.
19. Sosyal media kullanımını denetim altına almak için yoğun bir istek duyarım.
20. Sosyal media kullanımını bırakmak için sonuç vermeyen çabalar gösteririm.
21. Sosyal media kullanımını denetim altına almak için sonuç vermeyen çabalar gösteririm.
22. Sosyal medyada harcadığım zamanı azaltmaya çalışır, başarısız olurum.
23. Mesleğime çalışanlarıma olumsuz bir etki yapmasına ragmen sosyal medyayı daha fazla kullanırım.
24. Sosyal medyadan dolayı hobilerime, boş zaman ve dinlenme faaliyetlerime daha az öncelik veririm.
25. Eş veya aile üyelerini sosyal medyadan dolayı ihmal ettiğim olur.
26. Arkadaşlarımı sosyal medyadan dolayı ihmal ettiğim olur.
27. Sosyal media dolayısıyla başladığım aktiviteleri zamanında bitiremem.
28. Sosyal media dolayısıyla daha fazla zaman geçirmek için okula veya isle ilgili çalışmaları ihmal ederim.
29. Sosyal medyada zaman geçirmeyi arkadaşlarımla zaman geçirmeye tercih ederim.
30. Sosyal medyada geçirdiğim zaman yüzünden okul çalışmalarım ya da işlerim sekteye uğrar.
31. Sosyal medya yüzünden üretkenliğim azalır.
32. Sosyal medyada zaman geçirmeyi arkadaşlarımla zaman geçirmeyi tercih ederim.
33. İnsanlar sosyal medyada geçirdiğim zamanın miktarı konusunda beni eleştirirler.
34. Kendimi sosyal medyada ne kadar süre gezindiğimi saklamaya çalışırken bulurum.
35. Sosyal medya yüzünden yemek yemeyi unuttuğum zamanlar olur.
36. Sosyal medya kullanımı yüzünden kişisel bakımıma daha az vakit ayırdığım olur.
37. Sosyal medya kullanımı yüzünden uyku düzenimde değişiklikler/bozukluklar olur.
38. Sosyal medya kullanımı yüzünden fiziksel sorunlar (sırt, baş, göz, ağrıları vb.) yaşadığım olur.
39. Sosyal medya kullanımı benim için önemli kişilerle olan ilişkilerimde problem yaşamama neden olur.
40. Sosyal medya kullanımının yaşamımda sorunlar oluşturur.
41. Yapmam gereken işler çoğaldıkça, sosyal medya kullanma isteğim de ölçüde artar.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI ÖLÇEĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği (SMBÖ), Tutgun-Ünal ve Deniz tarafından üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılıklarını ölçebilmek üzere geliştirilmiştir. Tüm geçerlilik ve güvenilirlik çalışmalarından sonra ortaya çıkan, 41 maddeden oluşan ve her zaman, sık sık, bazen, nadiren, hiçbir zaman aralığındaki sıklık ifadeleri ile derecelendirilen 5‟li Likert tipindeki SMBÖ, dört faktörlü (meşguliyet, duygu durum düzenleme, tekrarlama ve çatışma) boyutu sergilemiş olup ölçeğin iç tutarlılık katsayısı olan Cronbachalpha değeri 0.967 bulunmuştur. SMBÖ‟den alınabilecek en düşük puan 41, en yüksek puan ise 205‟tir.
Ölçmearacındayeralan1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12numaralımaddeler“Meşguliyet” (Occupation)boyutuileilgiliolup,sosyalmedyanınkişiyimeşguletmeetkisiniölçmektedir.
Ölçme aracında yer alan 13, 14, 15, 16, 17 numaralı maddeler “Duygu Durum Düzenleme” (MoodModification) boyutu ile ilgili olup, sosyal medyanın kişinin duygularınıetkilemesini ölçmektedir.
Ölçmearacındayeralan18,19,20,21,22numaralımaddeler“Tekrarlama”(Relapse) boyutu ile ilgili olup, kişinin sosyal medya kullanımını denetim altına alamaması, aynı dozda kullanımının tekrarlamasınıölçmektedir.
Ölçme aracında yer alan, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39,40, 41 numaralı maddeler “Çatışma” (Conflict) boyutu ile ilgili olup, sosyal medyanın kişinin hayatında olumsuz sonuçlara yol açmaya etkisini ölçmektedir.
Alt Ölçek/ÖlçekPuan AralığıBağımlılık Seviyesi Meşguliyet Madde numaraları 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,1212-21Bağımlılık Yok22-31Az Bağımlı32-41Orta Bağımlı42-51Yüksek Bağımlı52-60Çok Yüksek Bağımlı Duygu Durum Düzenleme Madde numaraları 13,14,15,16,175-8BağımlılıkYok9-12Az Bağımlı13-16Orta Bağımlı17-20Yüksek Bağımlı21-25Çok Yüksek Bağımlı Tekrarlama Madde numaraları18,19,20,21,225-8Bağımlılık Yok9-12Az Bağımlı13-16Orta Bağımlı17-20Yüksek Bağımlı21-25Çok Yüksek Bağımlı Çatışma Madde numaraları23,24,25,26,27,28,29,30,31,32, 33,34,35,36,37,38,39,40,4119-33Bağımlılık Yok34-48Az Bağımlı49-63Orta Bağımlı64-78Yüksek Bağımlı79-95Çok Yüksek Bağımlı SMBÖ41-73Bağımlılık Yok74-106Az Bağımlı107-139Orta Bağımlı140-172Yüksek Bağımlı173-205Çok Yüksek Bağımlı
Comments